Kooperatif Borcunu Kim Öder?
Kooperatif borcunu kim öder? Bu soru, Türkiye’deki pek çok kooperatifin üyelerinin kafalarını kurcalayan bir mesele haline gelmiş durumda. Ev sahibi olmanın hayalini kurarken kooperatiflerin sunduğu kolaylıklar göz önüne alındığında, “Bu kadar kolay mı, gerçekten?” diyorsunuz, tabii ki de kolay değil. Kooperatiflerin işleyişi, bir yandan birbirine destek olan bir topluluğun yarattığı dayanışma havası sağlasa da, öte yandan herkesin cebinden çıkan paraların karşılığını almak, borçların kim tarafından ödeneceği konusunda birçok belirsizliği de beraberinde getiriyor. Hadi, bu soruyu biraz daha derinlemesine inceleyelim ve neyin ne olduğunu tartışalım.
Kooperatif Borcu: Kolay Para mı Zor Yük mü?
Kooperatif borçları, ilk bakışta cazip gözükebilir. Bir grup insanın bir araya gelerek toplu alımlar yaptığı, birlikte projeler geliştirdiği ve her şeyin “birlikten kuvvet doğar” mantığıyla yürüdüğü bir sistem var karşımızda. Öyle bir sistem ki, küçük birikimlerle büyük işler başarılabilir. Ama işin aslı biraz daha karmaşık. Ödeyeceğiniz aylık taksitlerin zamanla ne kadar artacağına dair net bir bilgi yok, faiz oranlarının yükselebileceğine dair herhangi bir garanti de yok. İşin içinde kooperatifin mali yönetimi, şeffaflık eksiklikleri ve ödeme zorlukları olunca, işin içinden çıkmak gerçekten de bir o kadar zorlaşıyor.
Güçlü Yönler: Birlikten Kuvvet Doğar mı?
Bir kooperatife üye olmak, bazen hayal ettiğiniz evin anahtarını almak kadar basit olabiliyor. Kooperatif üyeleri, genellikle peşinat ve kredi ödemelerinin ağır yükünü birlikte sırtlıyorlar. Bu modelin en güzel tarafı, finansal açıdan daha güçsüz olan bireylerin, büyük bir projeyi birlikte gerçekleştirmeleri. Yani, “Büyük baş, küçük baş, hepimiz bir aradayız” diyebilecek bir ortam sağlıyor.
Bir diğer avantaj ise, özellikle imar ve inşaat sektöründe rekabetin çok sert olduğu Türkiye’de, kooperatiflerin kamuya yakın projelerle desteklenmesi. Devletin desteğiyle işleyen bazı kooperatif projeleri, özel sektöre kıyasla çok daha cazip ödeme seçenekleri sunabiliyor. Örneğin, bazı kooperatifler, banka faizlerine kıyasla daha düşük oranlarla kredi imkânı sunabiliyor, bu da borçları ödemek konusunda biraz olsun nefes almanızı sağlıyor.
Fakat bu güzel tablonun arkasında, göz ardı edilemeyecek bir dizi risk ve belirsizlik yer alıyor.
Zayıf Yönler: Kooperatif Borcu ve Sorunlu Yönetim
Ne yazık ki, “Birlikten kuvvet doğar” sloganı her zaman doğru çıkmıyor. Kooperatif borçlarının en büyük zayıf yönü, yönetimsel sorunlar. İyi yönetilmeyen bir kooperatif, üyelerinin parasını bir şekilde har vurup harman savurabilir. Üyelerin, kooperatifin mali işleyişiyle ilgili sağlıklı bilgilere ulaşamaması, peşinden gelen ödeme planları ve artan taksitler, sonunda borcun geri ödenmesini imkansız hale getirebilir. Sonuçta bu borç, kim tarafından ödenecek? Tüm üyeler mi yoksa yalnızca kooperatifin finansal sorumluluğu üstlenmek isteyen birkaç kişi mi?
Kooperatif borçlarını ödeyenlerin, çoğu zaman “bizim parayı kimse göremez” anlayışıyla hareket eden yöneticiler tarafından sırtlanıldığını duymak hiç de nadir bir durum değil. Kooperatifin ödeyemediği borçlar, kalan üyelerin sırtına bindirilir ve artan taksitler, üyelerin hayatını kabusa çevirebilir. Hangi birimiz borç batağında boğulmak istiyoruz ki? Ama işin sonunda, ödeyen her zaman bir şekilde kooperatifin asıl yükünü çeken ve nihayetinde borcu ödeyen üyeler oluyor.
Kooperatif Borcunu Kim Öder: Bu Gerçekten Adil mi?
İşte asıl soru burada devreye giriyor: Kooperatif borcunu kim öder? Bunu sormak, Türkiye’nin birçoğunda kooperatif sistemine güvenin azaldığını ve sistemi daha fazla sorgulamaya başladığımızı gösteriyor. Yönetimsel zayıflıklar ve ödenmesi imkansız hale gelen borçlar, kooperatif sistemini sıkıntıya sokuyor. Ancak işin daha kritik boyutu, kooperatifin ödeme yapamayan üyeleri olduğunda, diğer üyelerin nasıl bir sorumluluk taşıması gerektiği.
Bir kooperatifte, borç ödemeyen üye, diğer üyelerin finansal açıdan sırtına yük olabilir mi? Kooperatifin yönetimi ne kadar şeffaf olursa olsun, ödeme güçlüğü yaşayan üyelerin borçlarını üstlenmek, onlara olan güveni sarsabilir. Gerçekten de tüm üyeler eşit şekilde ödeme yapmalı mı? Peki ya ödeyemeyen üyeye ne yapılmalı? Onlara neden “daha çok ödeme yapma” cezası verilmesi gereksin? Bu, adaletli bir durum mu?
Bir diğer soru da şu: Gerçekten bu borçlar, ödeyenler için sonuna kadar ödenecek mi? Yani borç ödeyenlerin tamamı, ödedikleri paranın karşılığını bir şekilde alacaklar mı? Yoksa kooperatifin borcunu ödeyenler, sonrasında sadece büyük bir yüklü faizle borçlanmış olacaklar mı?
Sonuç: Kooperatif Borcu Ödeme Felsefesi
Kooperatif borcunu kim ödeyecek sorusu, basit bir mali mesele olmanın ötesine geçiyor. Bu, kolektif bir sorumluluk meselesine dönüşüyor. Eğer kooperatif üyeleri gerçekten bu süreci şeffaf ve eşit bir şekilde yönetebilirse, büyük bir finansal kriz çıkmadan ev sahipliği yapabilmeleri mümkün olur. Ama eğer borçların nasıl yönetileceği konusunda belirsizlikler varsa, bu kooperatif üyeleri için tehlikeli bir yolculuğa dönüşebilir.
Kooperatif borçları hakkında bir şeyler değişmezse, sorunun çözümü, sadece “Kim ödeyecek?” sorusuyla sınırlı kalmaz, aynı zamanda bu sistemi daha doğru bir şekilde düzenlemek ve herkesin hakkını korumak için ne yapılması gerektiğini düşünmek de gerekir.